Tanık susma hakkını kullanabilir mi?
“Kendisini veya yakınlarını cezai soruşturma riskinden korumak için, tanığın sorulan soruları cevaplamamasına izin verilir. Tanığa ayrıca bilgi vermeyi reddetme hakkı, yani sessiz kalma hakkı da bildirilmelidir.” denildi.
Türkiye’de susma hakkı var mı?
Anayasa’nın (AY) 38. maddesinin 5. fıkrasına göre, “Kimse, kanunda gösterilen sınırlar içinde kendisini veya yakınlarını suçlayan delilleri vermeye veya göstermeye zorlanamaz.” Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (CMK) çeşitli maddelerine göre, bazı ceza muhakemeleri öncesinde sanığa susma hakkının bildirilmesi zorunludur.
Susma yasası nedir?
Sessiz kalma hakkı, sessiz kalma hakkı veya Miranda hakları, bir kişinin kendisine karşı tanıklık etmemesine izin veren bireysel haklardır. Temel olarak, “Hiçbir şüpheli veya sanık tanıklık etmeye veya kendisini suçlamaya zorlanamaz.” ilkesinden kaynaklanır.
Susma hakkı ne zaman kullanılır?
Susma hakkı ceza yargılamasının her aşamasında kullanılabilir. Şüpheli veya sanık, soruşturma aşamasında kolluk kuvvetleri tarafından alınan ifadeden mahkemedeki sorguya kadar her aşamada susma hakkına sahiptir.
Tanığın mahkemeye gitmesi zorunlu mu?
Tanık olarak adlandırılan kişi savcı, hakim veya mahkeme önünde hazır bulunmalı, bilgisine dayanarak tanıklık etmeli ve doğruyu söylediğine yemin etmelidir. İstisnai durumlarda, kanunda adı geçen kişiler tanıklık etme haklarından feragat edebilirler.
Susmak kabul etmek midir?
Doktrinde genel kabul gören görüşe göre: “Suskunluk normalde bir niyet açıklaması teşkil etmez ve diğer taraf teklife cevap vermezse teklifi kabul etmediği varsayılır.”
Susma hakkı anayasanın kaçıncı maddesi?
Hukukumuzda susma hakkının kökeni Anayasa’dır. Anayasa’nın 38. maddesi şöyledir: “Hiç kimse, kanunun öngördüğü ölçüde kendisini veya yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya delil göstermeye zorlanamaz.”
Susma kabul müdür?
SESSİZLİK: Bir niyet beyanı olarak kabul edilmez. Hiç kimse sessizliği nedeniyle bir borcu ödemeye zorlanamaz.
Miranda hakları nereden gelir?
ABD Yüksek Mahkemesi Miranda v. Arizona (1966) davasında şüphelinin hakları konusunda bilgilendirilmesi gerektiğine, aksi takdirde kaydedilen ifadenin hukuka aykırı olacağına karar verdi. Böylece “Miranda hakları” doğmuş oldu.
Hukukta susmak ne anlama gelir?
“Suskunluk inkardan doğar” kuralına göre, bir konu hakkında sessiz kalmak o konuyu inkar etmek anlamına gelir. Örneğin, bir hukuk davasında cevap vermemek (yani sessiz kalmak) inkar etmek anlamına gelir.
Bilinçli susma nedir hukuk?
Kasıtlı sessizlik: Kanunda hüküm bulunmaması her zaman kanunda bir boşluk olduğu anlamına gelmez. Kasıtlı sessizlik, kanun koyucunun bir olayın düzenlenmesi gerektiğini bilmesine rağmen, bir düzenlemeyi ihmal ederek, kanun çerçevesinde düzenlemek istemediğini göstermesidir.
Sessizlik yasası nedir?
Omerta Yasası, İtalyan-Sicilya mafyasıyla ilişkilendirilen bir sessizlik yasasıdır. Bu yasa, bireyleri özellikle suçlar söz konusu olduğunda devlet yetkilileri ve polisle işbirliği yapmamaya zorlayan bir sosyal normdur.
Tanığın susma hakkı var mıdır?
Elbette, ifade kendi başına delil teşkil etmese bile, bir bütün olarak sanığa karşı delil olarak değerlendirilebilir ve sanığın susma hakkı tanınır. Ancak tanığın susma hakkı yoktur.
Hukukta sessiz kalmak kabul olur mu?
Bir itiraz, Yargıtay tarafından da kabul edilen suskunluk nedeniyle haklardan mahrumiyettir. Bu hak ileri sürülmese bile, hakim tarafından resen gözetilmesi gerekir. Karşılık gelen talep yalnızca savunmayı ileri süren kişiye karşı kaybedilir.
Sükna hakkı ne zaman sona erer?
İkamet hakkı kişisel bir hak olduğundan miras yoluyla intikal etmez ve ikamet hakkı sahibi kişinin ölümüyle sona erer.
Tanık delili yeterli mi?
Tanık ifadeleri Medeni Usul Kanunu’nda takdirî delil olarak düzenlenmiştir. Olay hakkında bilgisi ve görgü tanığı ifadeleri olan tanıkların ifadeleri hukuki anlaşmazlıklarda büyük önem taşır. Örneğin, boşanma davalarında bir tanığın ifadesi belki de en önemli delildir. Tanık ifadeleri ayrıca haksız fiil hukukunu içeren davalarda da son derece önemlidir.
Nemo tenetur ilkesi nedir?
“Nemo tenetur seipsum accusare” ilkesine göre, hiç kimse kendisini veya yakınlarını suçlayan ifadeler veya deliller vermeye zorlanamaz. Bu evrensel ilkenin temeli, bireyin kendini suçlayıcı davranışlardan kaçınma özgürlüğüdür.
Hâkim tanık dinlemekten vazgeçebilir mi?
Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 196. maddesine göre delilin geri alınması ancak karşı tarafın rızasıyla mümkündür. Dolayısıyla karşı tarafın rızası olmadan delil gösterme hakkından feragat edilmesi mümkün değildir.
Susma ikrar mıdır?
Hukuk muhakemeleri hukukunda, suskunluk, genel kural olarak, kanunun suskunluğun bir kabul olduğunu öngördüğü durumlar hariç, bir kabul olarak kabul edilmez6. Başka bir deyişle, davalının suskunluğu, karşı tarafın ileri sürdüğü olguları kabul ettiği anlamına gelmez.