İnsanın En Eski Duygularından Biri: “Güven”in Antropolojik Kökleri Bir antropolog olarak, kültürlerin çeşitliliği beni her zaman büyülemiştir. Çünkü her kültür, insanın varoluşuna dair farklı bir hikâye anlatır. Kimi taşlara kazınmış sembollerle konuşur, kimi şarkılarla, kimi sessiz ritüellerle… Ancak bütün bu farklı anlatılarda ortak bir tema gizlidir: güven. İnsanoğlu, topluluklar kurduğu ilk andan itibaren güvenin varlığı ya da yokluğu üzerinden kimliğini, aidiyetini ve yaşam biçimini şekillendirmiştir. Bu yazıda, “Güven kelimesinin kökü nedir?” sorusuna sadece dilbilimsel değil, aynı zamanda antropolojik bir perspektiften yanıt arayacağız. “Güven” Kelimesinin Kökü: Dilin Derin Katmanlarında Türkçe’de “güven” kelimesi, Eski Türkçede “küven-” fiilinden türemiştir. “Küvenmek” sözcüğü “inanmak, bağlanmak,…
8 YorumEtiket: bir
Gözyaşı Kanalı Tıkanıklığı: Tarihin Sessiz Gözyaşlarından Günümüzün Göz Sağlığına Bir tarihçi olarak geçmişe bakarken, insanın en temel duygusal dışavurumlarından biri olan gözyaşı hep dikkatimi çekmiştir. Eski metinlerde, antik heykellerde ya da destanlarda gözyaşı, yalnızca bir biyolojik salgı değil; insanlığın ortak hafızasında duygunun sembolü olmuştur. Oysa bugün modern tıbbın gözünden baktığımızda, bu duygusal derinliğin arkasında karmaşık bir anatomik sistem gizlidir: gözyaşı kanalları. Ve bu sistemdeki en küçük bir aksaklık, yani gözyaşı kanalı tıkanıklığı, hem bedensel hem de ruhsal düzeyde yankılar uyandırabilir. Tarihin İçinde Gözyaşının İzleri İnsanoğlu tarih boyunca gözyaşına farklı anlamlar yüklemiştir. Antik Yunan’da gözyaşı arınmanın, Orta Çağ’da pişmanlığın, Osmanlı’da ise…
4 Yorum“Göz Bebeğim” Sözcüğünün Antropolojik Derinliği: İnsanlık Aynasında Bir Sevgi İfadesi Bir antropolog olarak dünyayı gezdiğimde, insanların farklı dillerde ama benzer duygularla birbirine seslendiğini fark ederim. Her kültür, sevgiyi ve yakınlığı anlatmanın kendi yollarını bulmuştur. Kimi bir çiçeği, kimi bir yıldızı, kimi ise gözün en içteki, en korunmuş noktasını seçmiştir. “Göz bebeğim” ifadesi tam da bu noktada karşımıza çıkar: hem biyolojik hem sembolik, hem bireysel hem toplumsal bir anlam taşır. Bu yazıda “Göz bebeğim kime denir?” sorusunu antropolojik bir merakla ele alacağız; ritüeller, semboller, topluluk yapıları ve kimlikler üzerinden derinlemesine inceleyeceğiz. “Göz Bebeğim”in Kökeni: Bedenin Diline Sızan Kültür Dil, bir toplumun…
4 YorumGösterme Sıfatları Nelerdir? Dili, Zihni ve Duyguyu Birleştiren Psikolojik Bir Analiz Bir psikolog olarak insanın diliyle kurduğu ilişkiyi her zaman büyüleyici bulmuşumdur. Çünkü dil, sadece iletişimin aracı değil; düşüncenin aynasıdır. Kelimeler, zihnimizin derinliklerinde gizlenen duyguların ipuçlarını verir. Günlük konuşmalarımızda sıkça kullandığımız bazı kelimeler, aslında farkında olmadan içsel dünyamızı da “gösterir”. İşte tam da bu noktada karşımıza çıkan kavram: Gösterme sıfatları. Bu yazıda “gösterme sıfatları”nı yalnızca dilbilgisel bir kategori olarak değil, aynı zamanda bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden bir anlam haritası olarak ele alacağız. Çünkü bazen bir “bu”, bir “şu” ya da bir “o” sözcüğü, insanın benlik mesafesini bile açığa…
6 YorumGösterge Nasıl Belirlenir? Ekonomik Dengenin Pusulasını Anlamak Kaynakların sınırlı, ihtiyaçların ise sonsuz olduğu bir dünyada yaşarken, bir ekonomist için en temel soru şudur: “Neye göre karar veriyoruz?” Her politika, yatırım veya tüketim tercihi aslında görünmeyen bazı göstergelere dayanır. Gösterge dediğimiz bu ölçütler, ekonominin nabzını tutan, geleceğe yön veren pusulalardır. Ancak bu göstergelerin nasıl belirlendiği, hangi değerlerin, beklentilerin ve davranışların onları şekillendirdiği çoğu zaman gözden kaçar. Bu yazıda, göstergelerin nasıl oluşturulduğunu piyasa dinamikleri, bireysel karar mekanizmaları ve toplumsal refah ekseninde ele alarak, ekonominin görünmeyen koordinat sistemini birlikte inceleyeceğiz. — Ekonomik Göstergelerin Doğası: Sayıların Ötesinde Bir Anlam Bir ekonomide göstergeler, sistemin işleyişini…
4 YorumYa Halim Ya Vedud Ne Demek? Mizahi Bir Yolculuk Hayatta bazen öyle anlar olur ki, sabrın son zerresindeyken içinden “Ya Halim…” dersin, sonra gönül penceresini açıp “Ya Vedud” ile devam edersin. İşte bu yazıda, biraz eğlenceli bir bakış açısıyla bu ifadelerin ne anlama geldiğini, ama en önemlisi bizlerin onları nasıl kullandığını konuşacağız. Hazır olun, çünkü bu sadece bir dini-terim açıklaması değil; hayatın tam ortasından, mizahla harmanlanmış bir yolculuk! Peki “Ya Halim Ya Vedud” sadece bir dua mı, yoksa gündelik hayatta strateji ve empati karışımı bir yaşam kılavuzu mu? Önce Biraz Ciddiyet: Anlamları “Ya Halim” Arapça kökenli bu ifade, Allah’ın isimlerinden…
8 YorumSivas Hafik Nereye Yakın? Bilimsel Bir Perspektiften Merhaba sevgili okurlar! Bugün sizlere, Türkiye’nin iç bölgelerinden birine, Sivas iline bağlı Hafik ilçesinin konumundan ve etrafındaki önemli yerleşim yerlerinden bahsedeceğim. Hafik, belki de çoğunuzun çok fazla bilmediği bir ilçe olabilir. Peki, Sivas Hafik nereye yakın? Sorusu aslında oldukça ilgi çekici çünkü bu bölgenin coğrafi ve kültürel bağlamda sahip olduğu konum, hem yerel halk hem de ziyaretçiler için büyük bir anlam taşıyor. Bu yazıda, Sivas Hafik’in etrafındaki coğrafi özellikleri bilimsel bir bakış açısıyla inceleyeceğiz. Sivas Hafik’in Coğrafi Konumu Sivas, İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan, karasal iklimiyle bilinen bir ilimizdir. Hafik ise, bu ilin…
6 YorumGedik Holding Sahibi Nereli? Geçmişi Anlamaya ve Günümüzle Bağ Kurmaya Dair Bir Tarihsel Analiz Geçmişi anlamadan, bugünü doğru yorumlamak neredeyse imkansızdır. Bu, tarihin öğretici gücünden faydalanan herkesin kabul edebileceği bir gerçektir. Her toplum ve her kurum, tarihi süreçlerin ve kırılma noktalarının bir ürünüdür. İnsanların, ailelerin, şirketlerin ve toplumların geldiği nokta, yaşadıkları toplumsal dönüşümlerle şekillenir. Bugün bizlere büyük bir ekonomik gücün temellerini atan Gedik Holding’in sahibi, geçmişten gelen mirasını ve köklerini gözler önüne seriyor. Peki, Gedik Holding’in sahibi kimdir ve nerelidir? Bu soruya yanıt verirken, sadece bir biyografi değil, aynı zamanda Türkiye’nin yakın tarihine, toplumunun dönüşümüne ve bu süreçteki önemli figürlerin…
8 YorumFil Dişi Kule Edebiyatı: Edebiyatın Ayrıcalıklı Dünyasına Yolculuk Edebiyat, kelimelerle inşa edilen bir dünyadır; sözün gücü, insan ruhunu şekillendirir, toplumsal yapıları dönüştürür. Her bir anlatı, her bir karakter, bir toplumun sesini, içsel derinliklerini, hayal gücünü ve karanlık köşelerini keşfe çıkar. Edebiyatçılar, kelimelerle kurdukları evrenlerin işlevselliğini derinlemesine anlamakla kalmaz, aynı zamanda onları toplumdan soyutlayarak “fil dişi kulelerinde” incelemeye koyulurlar. Bu metafor, yaratıcı zihinlerin, hayatın sert gerçeklerinden uzaklaşarak sanatlarını, fikirlerini ve dünyalarını daha saf bir şekilde ele almalarına işaret eder. Ancak bu, çoğu zaman yalnızca bir ‘elitte’ kalmaya meyilli bir bağlamda gerçekleşir. İşte, ‘fil dişi kule edebiyatı’ da tam olarak bu noktada…
4 YorumMehmet Akif Ersoy Doktor Mu? Bazen hayat, insanın kafasını karıştıracak kadar ilginç olur, değil mi? Mesela, Mehmet Akif Ersoy’u herkes büyük bir şair olarak tanır ama bazıları, acaba bu adamın bir de tıp diploması mı var, diye merak eder. “Mehmet Akif Ersoy doktor mu?” sorusu aklınıza geldi mi hiç? Yoksa sadece ben mi bu soruya kafa yorup yazıya döküyorum? Hadi gelin, bu soruyu biraz mizahi bir bakış açısıyla irdeleyelim. Erkeklerin Stratejik Düşünce Yapısı Şimdi, erkeklerin biraz çözüm odaklı ve stratejik bakış açısına sahip olduğunu biliyoruz. Eğer Mehmet Akif Ersoy’un adını duyduysalar ve “doktor mu?” diye sormuşlarsa, hemen bir çözüm önerisi…
8 Yorum